Norveç'te eski bir plak yapımcısının oğlu olan Wolfson, müzikle ve kelimenin tam anlamıyla plaklarla büyüdü. Pek çok türden esinlenerek müzige aşık olan Wolfson, henüz 13 yaşında iken kendi pikaplarını ve mikserini alarak DJ'liğe adımını attı. İlk adımlarında Hip-hop ve breakbeat'leri kaynaştıran bir turntalist oldu. Gittiği her yere DJ ekipmanlarını da götüren Wolfson, çocukken olabileceği her partideydi, miksaj yapıyordu, yatma saatini epey geride bırakıyordu. Üniversite yıllarında canlı müzik grupları ve elektronik müzik gruplarıyla işbirliği yapmaya başladı ve aynı dönem müzik üretmeye ilgi duymaya başladı. Parçalarında birçok canlı enstrüman ve vokal kullanmaya başladı. 2010'dan beri Avrupa'dan Amerika'ya kadar bir çok ülkede sahne aldı. 2014 yılında "WOLD Records" adlı kendi plak şirketini kurdu ve kendi müziğini yaparken, bir yandan da dünyanın dört bir yanından sanatçıların eserlerine imza atmaya başladı. Kısa süre içinde ZEHN, Eleatics, Somatic ve Dear Deer gibi plak şirketlere imza attı.
Norveç'te eski bir plak yapımcısının oğlu olan Wolfson, müzikle ve kelimenin tam anlamıyla plaklarla büyüdü. Pek çok türden esinlenerek müzige aşık olan Wolfson, henüz 13 yaşında iken kendi pikaplarını ve mikserini alarak DJ'liğe adımını attı. İlk adımlarında Hip-hop ve breakbeat'leri kaynaştıran bir turntalist oldu. Gittiği her yere DJ ekipmanlarını da götüren Wolfson, çocukken olabileceği her partideydi, miksaj yapıyordu, yatma saatini epey geride bırakıyordu. Üniversite yıllarında canlı müzik grupları ve elektronik müzik gruplarıyla işbirliği yapmaya başladı ve aynı dönem müzik üretmeye ilgi duymaya başladı. Parçalarında birçok canlı enstrüman ve vokal kullanmaya başladı. 2010'dan beri Avrupa'dan Amerika'ya kadar bir çok ülkede sahne aldı. 2014 yılında "WOLD Records" adlı kendi plak şirketini kurdu ve kendi müziğini yaparken, bir yandan da dünyanın dört bir yanından sanatçıların eserlerine imza atmaya başladı. Kısa süre içinde ZEHN, Eleatics, Somatic ve Dear Deer gibi plak şirketlere imza attı.